Sağlıklı beslenme, tohumdan sofraya planlamadan geçer

Ege Üniversitesi ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri işbirliğiyle, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, farklı alanlardan 600 akademisyenin katılımıyla Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası düzenlendi.


Ege Üniversitesi ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri işbirliğiyle, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, farklı alanlardan 600 akademisyenin katılımıyla Sağlıklı Yaşamın Geleceği Şurası düzenlendi.
Ege Üniversitesi 50.Yıl Spor Salonu’nda düzenlenen şuranın açılışı, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz ve Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın katıldığı törenle gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlıkta hizmet ve altyapı bakımından iyi durumda olduğunu, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla ilaç ve tıbbi cihazlarda dışa bağımlılıktan kurtulmayı hedeflediklerini bildirdi.
Topaloğlu, sağlık politikalarının geliştirilmesinde bu tür organizasyonların büyük öneminin bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'de sağlık altyapısının geldiği konuma dikkati çeken Topaloğlu, şöyle konuştu:
"Özellikle ülkemiz gibi geniş ve kapsayıcı sosyal güvenlik sistemine sahip ülkelerde maliyetlerin yüksek olması, sosyal güvenlik sistemimizi zorlamakta. Bununla baş etmek kolay değil. Biz tüm vatandaşlarımıza bu geniş yelpazede sağlık hizmeti götürmeyi hedefliyoruz. Özellikle geniş kapsamlı sağlık hizmetini sürdürebilmek için mutlaka inovasyonun, sağlıklı yaşam bakış açısının, ülkeye kazandırılması lazım. Şurada alınacak kararların buna katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sağlıkta zaten hizmet ve altyapı olarak iyi durumdayız. Özellikle Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla yerli ve milli ilaçlar ile tıbbi cihazlar geliştirerek sağlıkta dışa bağımlılıktan kurtulmayı hedefliyoruz.",



“Etkin bir gıda kontrolü sağlıyoruz”


Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin de Türkiye genelinde çiftlikten sofraya tüm gıda zinciri boyunca tamamlayıcı ve etkin bir gıda kontrolü sağlandığını söyledi.
Bakanlık olarak obezite ile mücadele kapsamında tuz ve şeker tüketiminin azaltılması ve tüketicilerin doğru bilgilendirilmesine ilişkin çalışmalara devam ettiklerini dile getiren Metin, 31 Aralık 2019'dan itibaren hazır ambalajlı olarak piyasaya arz edilecek gıdaların etiketinde enerji, yağ, doymuş yağ, karbonhidrat, şekerler, protein ve tuz miktarlarının belirtilmesinin zorunlu olacağını hatırlattı.

“Yerli milli tohumları artırma gayreti içerisindeyiz”

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz da sağlıklı yaşamın en temel noktalarından birinin beslenme konusu olduğunu, dolayısıyla doğal ve sağlıklı gıdaları üretme, ulaşma ve temin etme konusunun olmazsa olmaz konulardan olduğunu belirtti. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin sağlık harcamalarının 2018 yılına göre yüzde 17,5 artarak 141 milyar TL’den 165 milyar TL’ye yükseldiğine işaret eden Poyraz, “Aynı zamanda diğer dünya ülkelerinde de olduğu gibi ülkemizde de obezite görülme sıklığı günden güne artmaktadır. Bu seyri değiştirmek adına geleceğimizin teminatı yeni neslimizi sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmamız gerekmektedir” dedi.
“Biz Tarım Kredi Kooperatifleri olarak sağlıklı beslenmenin en temel şartı olarak tüketilecek ürünlerin tohumdan başlayarak sofraya gelene kadar tüm değerler zincirinin her aşamasının planlanması ve kontrol altına alınması zorunluluğuna vurgu yapmak istiyoruz” diyen Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de eğer biz gıdayı, sağlıklı yaşamı konuşacaksak gıda üretimindeki planlamayı, planlama eksikliklerini ve tohumdan başlayarak sofraya kadarki değerler zincirlerinin ne ölçüde kontrol altında olduğunu da konuşmamız gerekiyor.
En başta insan sağlığı açısından çeşitli riskler barındıran GDO’lu ürünlerin kullanılmaması noktasında biz kendi iştiraklerimiz ile sertifikalı tohumculuğu geliştirme ve yerli milli tohumları artırma gayreti içerisindeyiz. Şu ana kadar 33 sertifikalı tohum ve bunun 19 üzerine tanesi de kendi iştirakimize ait yerli yetiştirdiğimiz tohum….

“Gübre tüketimini yüzde 25 azaltarak, verimliliği yüzde 60’lara kadar artırdık”

Aynı zamanda bir gerçeğimiz var; ne yaparsak yapalım bugün kimyasal gübre kullanımı var. Diğer taraftan zirai ilaç kullanımı var. Çiftçimizi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Doğru yöntemlerle daha az gübre kullanarak daha fazla verim elde etmenin mümkün olduğun göstermemiz gerekiyor. Burada özellikle üniversitelerdeki hocalarımızdan destek bekliyoruz. Biz kendimiz arazide bunun uygulamalarını yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl bu şekilde yaklaşık 40 bin çiftçimize ulaştık. Doğru gübre kullanma noktasında gübre tüketimini yüzde 25 azaltarak, verimliliği yüzde 60’lara kadar artabileceğini uygulamalı olarak gösterdik.
Diğer taraftan sadece kimyasal gübre kullanımını azaltmak değil, aynı zamanda organik gübre kullanımını artırmak söz konusu. Kimyasal gübrenin yerine organik gübre kullanımı yaygınlaştırma noktasında da çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda da iştiraklerimizle 10 farklı üründe organik gübre kullanımını yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.”



“Krizantem bitkisinden doğal ilaç geliştirdik”

Zirai ilaç kullanımının doğrudan doğruya sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük tehditlerden biri olduğuna dikkat çeken Poyraz, şöyle konuştu: “Zaman zaman da kamuoyunda bu konuyla ilgili olarak bir takım hususlar çıkıyor. İhraç ürünlerinden bir kısmının belli zamanlarda yurt dışından geri iade edildiği hususlarını sıklıkla duyuyoruz. Biz özellikle doğal yollarla elde edilmiş ‘Krizantem’ bitkisinden elde edilen COBRE KEY isimli bir ilaç geliştirdik. Bin farklı haşereye karşı kimyasal zirai ilaç kullanmaksızın doğal yollarla elde edilen bu ilaçla bu mücadeleyi yapabilecek konumdayız.
Bir diğer husus da hayvan besleme konusu. Bu hususla ilgili olarak ta faaliyetlerimiz var. Biz yemediğimiz ürünleri hayvanlarımıza da yedirmiyoruz. Bitki beslemede olduğu gibi hayvan besleme noktası da doğrudan doğruya insan sağlığına etki edeceğinden hayvan besleme konusunda ki çalışmaların da geliştirilmesi gerekiyor.”

“Üretici ile tüketici arasında köprü olmayı vazife edindik”

Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri olarak sadece üretici tarafında değil, tüketici tarafında da her geçen gün sorumluluklarını artırdıklarını ifaden eden Poyraz, “Yakın zamanda üreticilerimizin ürettiği ürünleri doğrudan doğruya tüketici ile buluşturmaya yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu bağlamda ülke genelinde tüm Kredi Yurtlar Kurumunda konaklayan öğrencilerimizin, kışladaki Mehmetçiğimizin ve Ege Üniversitesi ile yaptığımız protokol çerçevesinde bu üniversitemizdeki personel ve öğrencilerimizin sağlıklı gıdaya ulaşmasında Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri sorumluluk üstlenmiştir. Üretici ile tüketici arasında köprü olmayı vazife edinen Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri, sağlıklı beslenmenin tohumdan sofraya kadar planlanmasından ve kontrol altına alınmasından geçtiğine inanmakta ve çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmektedir” diye konuştu.

"Ege 2055'i hayal etmeye başlamalıyız"

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise üniversite olarak toplumun ihtiyaçları karşısında kayıtsız kalmadıklarını, çözümler geliştirmeye çabaladıklarını belirterek, "Üniversitemizin 100. yılına doğru yol alırken, 'Ege 2055' hedefini hayal etmeye başlamalıyız. Bunun için sağlıklı yaşamanın geleceğini, geleceğe yönelik atacağımız adımları şimdiden tasarlamaya başlamamız gerekiyor. Bu şurada sağlığa, ziraata, spora, mühendisliğe ayrı olarak bakmanın ötesine geçip birbirleriyle etkileşimleri açısından ele alacağız" diye konuştu.
İnteraktif bir katılım yöntemi ile gerçekleştirilen şurada, 60 yuvarlak masada 600 katılımcı eş zamanlı işleyen çalışma grupları halinde gündemindeki konuları hep birlikte değerlendirip fikirlerini dile getirdi. İki oturum şeklinde yapılan şuranın sabah oturumunda “Sağlığın Geleceği ve Değişim Gündemi ve Üniversite Araçları” tartışıldı. Programın öğlenden sonraki ikinci oturumunda ise “ İyi Yaşamın Merkezi İzmir, Sağlıklı Yaşamın Öncüsü Ege Üniversitesi” konuları ele alındı.
Şuraya Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri iştirakleri Tarım Kredi Birlik, Tareks ve Tarkim de katılarak, ürün ve hizmetlerini tanıttı. Katılımcılara kooperatifler marketlerde satılan yerli ve doğal ürünler ikram edildi.
Toplantının açılışına İzmir Bölge Müdürü Mehmet Aksoy, Tarım Kredi Birlik Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz, Tareks Genel Müdürü Burhanettin Topsakal, Tarkim Genel Müdürü Mehmet Derin, ilgili bölge müdür yardımcıları, personel ile çok sayıda davetli ve basın mensubu katıldı.

Diğer Haberler
Kamuoyuna Duyuru
Kamuoyuna Duyuru
Tarım Kredi Kooperatif Market Ramazan Boyunca Fiyatları Sabitliyor
Uçtan Uca